Mehmet Ali Pehlivan

Mehmet Ali Pehlivan

Dövme Sanatçısı

1988 yılında vakeda deri üzerine desen işleyerek başladım sanat yolculuğuma. Her biten çalışma bir yenisini yapma arzusu doğurdu içimde; Önüne geçilemez bir arzuyla karışıvermiştim renklerin ve desenlerin mucizeviyatına.

Yarattıkça yenileniyor, yenilendikçe yaratıyordum. Bir zaman sonra çeşitli resimler ve desenler çizmeye başladım. Karakalem ve çeşitli boyama tekniklerini kullanarak sürekli bir şeyler çizerken yakalıyordum kendimi tüm dar zamanlarımda. Fakat bir şeyler eksik gibiydi hep; tuvaller, kâğıtlar, deri işlemeciliği beni hem çok mutlu eden, hem de hep eksik kalan bir yanı varmış tadını ağzımda bırakan deneyimlerdi.

Çizdiklerim yaşamalı soluk almalıydı. Sanki farklı şehirlere gitmeli farklı yüzlerle tanışmalıydı İşte, bu arzu neticesinde karar verdim vücuda dövme yapmaya. İnsandan daha güzel ve insandan daha ortak hiçbir tuval yoktu yeryüzünde. Aklımın ve hafif parmaklarımdaki becerinin ortak işleyişine güvenimin sonsuz olmasıyla birlikte akıl almaz bir heyecan vardı içimde. Yaşayan tuvallere dokunacak, dövme sanatının tüm tutkumla işyecek ve beni asla yaptığım işten vazgeçirmeyecek bir dövme yapma heyecanına katıldım. Koşmak için önce yürüyebilmek gerçeğini baz alarak geçici dövmeyle başladım bu öyküye ( dün gibi aklımdadır hala o ilk heyecanımın başıma vurma halleri ) Sonrasında tamam dedim; Artık başlamalıyım yılların bile silemeyeceği izleri, bir madalya gibi, bir gurur tablosu gibi, bir kendini ifade etme ve özgür dünyaya adım atmak gibi; Dövme modellerini birbirinden harika insanlara işlemeye…

Kısa bir süre arz edilmesini beklemeden talepte bulundum yakın çevreme ki asla laboratuar düzlemindeki deney fareleri gözüyle bakmadan, tüm profesyonel olgunluğumla işledim dövme desenlerini tenlere… Bitmez tükenmez bir aşktı bu; Yorulmadan, sıkılmadan, titizlik ve özenlikle, devam ederken zamanı yakalayamaz oluyordum. Yıl 2005’’ti ve artık tüm literatürler deneyimlerimin profesyonelliğe evirildiğini beyan ediyordu. Yeni bir sıfatım daha vardı dövmeciydim. 2007 yılında hala aynı adreste olduğum stüdyomu kurdum. “MC akademi”nin eğitimlerine katılarak kalıcı makyaj uzmanlığı diplomamı aldım. Renklerin sınır tanımaz özelliği benim öğrenme aşkımla karışmıştı sanki. Aynı yıl eski adı VÜSAD yeni adı DÖVDER olan dövmeciler derneğindeydim. Profesyonelliğin tabanında kişisel kabiliyet kadar kurumsal onaylı sertifikalarında önemli olduğu bu sistemde, M.E.B onaylı kalfalık ve ustalık belgemi de birikimlerime eklediğim bu yolda usta bir dövmeci ve Türkiye’nin en iyi dövmecisi olarak ölmeyi kendime iş edindim. Ne diyelim bir gün yolunuz bize düşerse size ömrünüzün sonuna dek bakmaktan doyamayacağınız ve gururla taşıyabileceğiniz sizin dünyanıza özel dövmenizi yapmak için yolunuz Şişli/İstanbul ‘daki yolumuza düşer… Çünkü biz biliyoruz ki; “”Ten tuvale dönüşürse sanat bedene işlenir”…”

 

Whatsapp Destek Hattı